Schloemer, Türkiye’nin IFC’nin en büyük pazarlarından biri olduğunu söyledi.
Türkiye’de 50 yıldır faaliyet gösterdiklerini belirten Schloemer, “IFC, son 10 yılda Türkiye’de özel sektöre 20 milyar doların üzerinde yatırım yaptı.” diye konuştu.
Makroekonomik dalgalanmaların yaşandığı bir ortamda özel sektöre destek olmak amacıyla son 2 yılda Türkiye’deki yatırımlarını artırdıklarını dile getiren Schloemer, IFC’nin 10 yılda Türkiye’ye yaptığı 20 milyar dolarlık yatırımın 3 milyar dolarına yakınını Temmuz 2022 ile Haziran 2023 arasında taahhüt ettiğini kaydetti.
Schloemer, 2 yıldır kadın girişimciler ve küçük işletmeler gibi yeterince hizmet alamayan kesimlerin finansal erişimini iyileştirmeye yönelik çabaladıklarını ifade ederek, sürdürülebilir ve kritik altyapı yatırımlarını ölçeklendirmeyi, özellikle ihracata yönelik üretim şirketleri ve projeler aracılığıyla Türkiye’nin imalat sektörünü desteklemeyi, yetersiz hizmet alan kesimlerin finansmana erişimini artırmayı ve ticaret ile ihracatı desteklemeyi amaçladıklarını anlattı.
DÜNYA BANKASI’NDAN GELECEK 3 YILDA ÖZEL SEKTÖRE 18 MİLYAR DOLARLIK KREDİ
IFC Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Schloemer, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’de uygulanan 17 milyar dolarlık programlara ek olarak, gelecek 3 yılda özel sektöre 18 milyar dolar tutarında doğrudan kredi vereceğini söyledi.
Schloemer, “Bu, yaklaşık 35 milyar dolarlık geçici bir mali paket anlamına geliyor. Bu paket, Türkiye programımızdaki büyük bir genişlemeyi temsil ediyor ve yönetimin makroekonomik istikrarı yeniden tesis etme yönünde gösterdiği güçlü kararlılığa yanıt veriyor. İhracat sektörü gibi diğer alanlardaki katılımımızı da derinleştirmeyi planlıyoruz.” dedi.
Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankasının (IBRD), Haziran 2023’te, depremden etkilenen bölgelerdeki insanlara yönelik, kırsal evlerin ve temel kamu hizmetlerinin onarılmasına yardımcı olmak amacıyla 1 milyar dolarlık finansmanı onayladığını belirten Schloemer, projeden, depremden en fazla zarar gören ve yaklaşık 14 milyon kişinin yaşadığı 11 ilin yararlanacağının altını çizdi.
Schloemer, “Buna paralel olarak hem erken yardım hem de uzun vadeli yeniden inşa çalışmaları için özel sektör finansmanını güvence altına almak üzere çalıştık. Yaşanan depremlerin ardından finans, imalat ve altyapı sektörlerine özel sektördeki ortaklarımız aracılığıyla, önümüzdeki 2 yıl içinde bölgede yardım ve yeniden inşa çabalarını desteklemek için yaklaşık 1 milyar dolar vermeyi taahhüt ettik.” diye konuştu.
“DEPREMDEN ETKİLENEN HANELERE TÜRK BANKALARI ARACILIĞIYLA DESTEK OLACAĞIZ”
Wiebke Schloemer, öncelikleri arasında sadece depremden yıkılan alanların yeniden imarına yardımcı olmanın değil, depremden etkilenen hanelere Türk bankaları aracılığıyla destek olmanın da bulunduğunu söyledi.
Schloemer, “Bu bölgelerdeki birçok insan kredilerini geri ödeyemiyor. Ayrıca, kısa vadeli likidite ihtiyaçlarını karşılayarak finans sektörü üzerindeki etkiyi azaltmak için yerel bankalarla birlikte çalışıyoruz ve uzun vadeli yeniden yapılanma çabalarını desteklemek için sermaye piyasası araçlarından yararlanmanın fizibilitesini inceliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki orta ve küçük işletmelere ve lider bir imalat şirketine yönelik sağladıkları yaklaşık 680 milyon dolarlık finansman paketinden bahseden Schloemer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin 5 özel bankası aracılığıyla aktarılacak 530 milyon dolara varan finansman paketinin duyurusunu yaptık. IFC olarak bankalara depremden etkilenen illerde kredi vermelerine yardımcı olmak için likidite sağlayarak onları desteklemeyi amaçlıyoruz. 5 banka arasında Akbank’a 71 milyon dolar, DenizBank’a 119,5 milyon dolar, QNB Finansbank’a 109,5 milyon dolar, Türkiye İş Bankası’na 150 milyon dolar ve Yapı Kredi’ye 80 milyon dolar finansman paketi sağladık. Finansman paketi 5 ayrı uluslararası finansal ve kalkınma kuruluşundan sağlanan 220 milyon dolarlık bir fonlamayı da içermektedir. Buna ek olarak, Sanko Holding’e 150 milyon dolar yeşil kredi verdik.”
patronlardunyasi.com